24 Nisan 2024 Akrep Dolunayı: Deryaya Yakın Dünyadan Uzak


Responsive image



"...Hayat geçiyor perde perde, doydum artık bana müsaade, bir yer bulalım  deryaya yakın, dünyadan uzak..."

24 Nisan 2024 Tarihinde, TSİ 02.48’de Boğa/Akrep aksında, Akrep Burcu 4’de bir dolunay deneyimleyeceğiz. Zamanın ruhunu değiştiren, kolektif olarak tüm toplumu etkileyen, yeni jenerasyonlar, yeni yepyeni gelenekler, alışkanlıklar ortaya çıkaran, etkisi uzun çağlara yayılan, gök sakinlerinin son derecelerde, bir kapanış finalinin son tangoda tongalara düşe düşe, hemen hemen her yaşayanın hayatında bu da nedir dediği, en yumuşak karnımızla imtihan olduğumuz, sınandığımız, benliğimizi ezen, ummadığımızla karşılaştıran, korkularımızla yüzleştiren, kah kuyunun dibinde ışıksız, kah yerin üstünde ayağımız topraksız, başımız göksüz, yerde mi gökte mi nerede olduğumuzu zaman zaman unutturan, çıkış yolunu geçtim bir çözüm ile, kaçış yolu dahi olmayan, bir labirentin içinde, sanki hiç kapıya erişemeyecek gibi, sonssuz bir döngüde, onca iletişime, onca söze, onca hadi yeniden başlıyorumlara rağmen hep aynı noktaya aynı labirentin duvarına toslattıran, “sizler iman ettik demekle oldu mu sandınız” iman test ister, aşk ve iman birbirine benzer ikisi de ispat ister misali bir sürecin içinden geçen, bu satırlarda kendini gören, bulan, fark eden ezcümleye bin selam, ve sabırların en güzeliyle, imana imtihanı yazgılayan, aşka ispat isteyen en güzelin adıyla Bismillahirrahmanirrahiym başlayalım...


Madde ve Mana, Değerlerimiz, Ahlaki yapımız, koruduklarımız, sakladıklarımız, bozduklarımız, çürüttüklerimiz, suçlarımız, cezalarımız, korkularımız ve umduklarımız, çokluk ve yokluk bilincimiz, pişmanlığımız, keşkelerimiz, içimize akıtılan zehirler ve zehirlerimiz, tiksintimiz, kusma noktalarımız, içimizdeki nefs hayvanımız, açlığımız tokluğumuz, ruhumuzun göz yaşları, incecik sızlayan yaralarımız ve hatıralarımız, neydim ne oldum, ne umdum ne buldum, nereden geldim, neredeyim, nereye gidiyorum sorularını bolca sorduğumuz bir dönem olmalı. Maddeye sıkışmışız(Boğa-Dünya) ne yazık maddede artık huzura yetmiyor ve nereden gelip nereye gideceğini bilen için, insan olma ve kalma yolculuğunda manevi gıdalarımız da artık, dünya oynaşı, ahiret orgazmına dönüştüğünden ne bir feyz ne bir letafet içermiyor, Bunlar bizim acı gerçeklerimiz, hepimiz içindeyiz, her birimiz bu oluşuma katkı sahibiyiz, ne düzeltmeye gayretimiz var samimi ne de gereğince kendimizi koruyabiliyoruz.



Odak noktasında Ay’ın içinde olduğu burcun söz sahibi olan Kova Burcuna yerleşen Pluto etkisiyle, derin derin, yavaş yavaş dibe doğru işleyen bir dolunay deneyimliyoruz. Koç Burcunda seyreden gerileyen Merkür etkisiyle, çekilmek ve ilerlemek arasında, savaşmak ve pes etmek, vazgeçmek veyahut asılmak arasında git-geller yaşayan düşüncelerimiz, yine Koç’ta kavuşan Şiron-Venüs, elimizde patlayan iyi niyetlerimiz, hala sızlayan yaralarımız, dönüştüremediğimiz, affedemediğimiz, hazmedemediğimiz yapılanlar-yapılmayanların hatıralar geçidiyle, bir de üstüne Akrep dolunayı ile önemli kararlar almak zorunda hissedeceğimiz bir dönemin içindeyiz.



Hiç acele etmeden, panik olmadan, göremediğimizi görmeyi bekleyip, anlık dürtülerle harekete geçmeden, ne çürüdü, ne daha sağlam, hangi çürük yapışmış sağlam yerimize, çürüğün neresi kessek, neresi sağlam kalmışların muhasebesini yapıp, yıldızlardan şuurumuza gelen ışınımları, akıl ve kalp süzgecinden geçirmeden eyleme geçmemekte, beklemekte fayda olsa gerek zira insana bahşedilen özgür irade artı ve eksi yönde yıldız tesirlerinin de üstünde. Şuursuzca insana yakışmayan eylemleri yapıp kabahati yıldızlara atmak da ne bileyim...



Yara bere içinde, savaştan çıkmış bir gazi, yenilmiş bir kumandan, ezilmiş bir çiçek, kurumuş bir damar gibi, acı ama gerçek olanlarımızla yüzleşe yüzleşe Bir Dönemi Kapatıp, yeni bir döneme geçiş yapacağız. Geçmiş ölüdür, insan kalma/olma yolculuğumuzda, ilkel yönlerimizle bolca yüzleşip geride bıraktığımız şu günlerde, olanımızla, yeni yepyeni bir gelecek inşa etmek adına, bir kez daha hayaletlerimizle vedalaşıp, umarım hala içimizde yaşatmıyoruzdur; dirilmez, korkularımızla, acı anılarımızla, yetersizliklerimizle, çaresizliklerimizle, kendimize zulmetmeye hala devam ettiğimiz, zaten dar olan şu dünyayı daha da daraltan iç ve dış etmenlerimizle, kah rüya, kah gündelik yaşam diyaloglarında düşünmeye davet eden, ama eylemleri senin iradene, senin dünyaya baktığın pencerene kalmış yıldız tesirlerine kulak verip, YİNE YENİ BİR ÖYKÜ Kitabına önsöz olup, kalemi alıp elimize giriş bölümünden yazmaya başlayacağız.



Dünya’da insan gibi yaratılmış bir varlıktır, insan nasıl ki nazar denilen görünmez bir enerji ile dönüşebiliyor, hasta olabiliyor ve hatta kabire girebiliyor, İnsanlık olarak el birliğiyle azar azar her birimizin dünya’nın bilinçaltına ektiğimiz tohumların, verdiğimiz etkilerin ve nazar gibi ortaya çıkardığımız negatif enerjimizin yansımalarını yaşıyoruz ve daha kötüsünü yaşayacağız da. Kova Pluto seyri kolay olmayacak. Normal bir Dünya devrinde değiliz, Anormalliklerin normal karşılandığı, ne kadar rezil olursak o kadar iyi, ne kadar pis kokarsak o kadar kıymetli olan acayip bir AHIR Zaman konseptine şahitlik edeceğiz. Umarım ki umarım, şuurumuz gereken dersi almış, halifelik tahtına düştüğü yerden yeniden çıkmış olur da, hani kaçışı yoksa şayet bazı şeylerden en az hasarla, esfeli safilin defterine giriş yapmadan geçer gider üzerimizden ve dünyadan uzak, derya’ya yakın bir sığınağımız olur.



Velhasılı kelâm: Sözün Özü, Derin dönüşüm ve Yeniden Doğuş her akrep ay fazında olduğu gibi yine aynı hal kabından damlıyor, kime kimlere isabet etti ise, kimler iradesi ve kulluk derecesiyle olumlu yöne yüzünü döndürebilirse, gerçek bir özgürlüğe, tam manasında bir huzura kavuşacaktır. Alacağımız kararlar uzun vadeye yayılacaktır, İnsan ne ederse kendine kendi eder, alacağımız kararlar kendim ettim kendim buldumdan ziyade, dönüp geriye baktığımızda Elhamdülillah diyeceğimiz kararlar olur umarım. En fazla bu etkiyi alanlar, Sabit burçların (Akrep Boğa Aslan Kova)ilk 5 derecesinde kişisel yıldızlara sahip olanlar ki biri ben, Venüs Kova, Transit Pluto kavuşumlu, dolunaydan da tam bir kare : ) e bize de bu yakışırdı, bin yıldır ölüp ölüp dirilene ve hala ayakta durabilene : ) ay tamam artık ciddi olacağım, büyüdüm, olgunlaştım, duruldum ve yine ateş burcu mensupları özellikle Koç’lar için, yeni bir doğuş olacaktır.

Geçmiş ölüdür, Gelecek ise doğmadı, bizler şimdideyiz, bizler an’da ve her şey de şuanda değil mi zaten. Geçmişin özlemle yad ettiğimiz ölülerini diriltemeyiz, pişmanlık ateşinde yanıp, ah keşke yapmasaydım dediklerimizi telafi edemeyiz, geçmiş ya acı verir ya da korkutur insanı, özlem de acıdır, vicdani ve kul olarak hatalarımızdan inşa ettiğimiz hapishanemizden edeple çıkmak hepimize nasip olsun. El Tevvab adı hürmetine, merhametiyle sıfırlanmak nasip olsun hepimize. Bir büyüğümüz şöyle demiş yıllar evvel” en kalitesiz ruhlar 21. asırda gelmiş yeryüzüne” ah ne kadar da doğru, nereye gideceğini bilmenin şuuruyla, nefsimizin haz veren ama acı acı battığını hep sonradan idrak ettiğimiz o pis kokan hırkasını atıp, varlığımızı yeni doğmuş bir bebeğin sarıldığı o temiz kundaklara sarmak hepimize nasip olsun. Uyananlar uyandı, uyanınca farkına vardığımız gerçekleri hazmedecek ve bir daha gaflete düşmeyecek gücümüz olsun, Hayatımızda, bize nereye gittiğimizi hatırlatan dostların varlıkları daim olsun, Düşeceğimizi anladığı an, sımsıkı tutup elimizden bırakmayan bir yoldaşımız olsun. Zira KOVA -PLUTO insan ruhu kıyımı gümbür gümbür geliyor, çaldıran çaldırana, daha fazla geç olmadan Ölmek değil Olmak Yolculuğuna çıkan ayaklarımızın yolu taşsız, dikensiz olsun. 

"...Yapamadığım birçok şey var, Hem tatminsizim, hem günahkar,Sen beni bu şehirden kurtar,

Bir yer bulalım, dünyadan uzak..."

Sevgimle Kalın e’mi

Elif Hece Öztürk

24 Nisan 2024

 astrolojistik@gmail.com





Anasayfa
















Sayaç
best free website hit counter
Şu an sitede 21 Online Ziyaretçi bulunmaktadır.